İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclis toplantısı öncesinde dışarıda hava İzlanda soğuğu yaşanırken, her ay protesto eylemi düzenleyen Adalar Dayanışma Ağı üyeleri pankart ve dövizlerle yine Saraçhane binası önündeydi.Grup, Adalarda faytonların kaldırılmasından sonra küçük tip elektrikli araçlarla taşımacılık yapılmasını beklerken kendilerine verilen sözlerin aksine şehirdeki minibüslerden daha büyük araçların sefere konulmasını yaklaşık 6 aydır protesto ediyor. 16 bin nüfuslu Adalarda yaklaşık 12 bin ıslak imza toplayan Ağ üyeleri Ekrem İmamoğlu’nun kendilerini muhatap almasını bekliyor. İçeride Meclis Toplantısı Beşiktaş Belediyesine yapılan operasyon sebebiyle kısa sürdü. Bu sırada İmamoğlu hem de her ay kapısına gelen Adalılar, ‘önce demokrasi’ istiyordu!
İmamoğlu 9 Ocak 2025’de Büyükada’daki konuşması sırasında ‘azmanbüs’ isyemiyouz’ diyen Adalar Dayanışma Ağı Sözcüsü Rıdvan Yalın’ı ‘detone ses sahibi olmakla’ vasıflandırmıştı.
Yalım bugün Saraçhane Parkı’nda yaptığı basın açıklamasında Adalar’ın bütünüyle SİT alanı olduğunu, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edildiğini söyledi.
Her türlü uygulama öncesinde koruma kurullarının ve komisyonlarının görüşünün alınmak zorunda olduğunu aktaran Yalın, Adalar’ın bugün İBB ve İETT’ye ait kamyonlar, taksiler ve azmanbüsler nedeniyle güvenli bir alan olmaktan çıktığını belirtti. Yerleşimin olmadığı ormanlık alanlarda, ekolojik, kültürel, tarihi değeri olan yollarda, taşıt girişinin yasak olduğu özgün sokaklar ve caddelerde dahi turist taşımak için yoğun bir şekilde azmanbüs trafiği yaşanıyor. Artık ada sokaklarında güven ve huzur içinde yürüyüş ile spor yapabilmek mümkün değil. Adalar, çocukların sokaklarda özgürce oynayabildiği bir yer olmaktan çıktı.” dedi.
Koruma alanı olan Adalar’da uygulamaların İmamoğlu ile İETT Genel Müdürü İrfan Demet’in kişisel tercihlerine göre belirlenemeyeceğine dikkati çeken Yalın, ilçede motorlu araçlarla taşımacılığın yasal dayanağı olmadığını vurguladı.
“Ekrem İmamoğlu’nun demokrasiden anladığı buymuş”
İmamoğlu’nun kendisi demokratik hakkı olan çıkışını ‘detone’ olarak nitelemesini hatırlatan Yalın, şöyle devam etti:
“Anayasal hakkımızı kullanmamız, Ekrem İmamoğlu’nu rahatsız etmiş olacak ki sesimizin detone olduğunu ve protesto biçimimizden rahatsız olduğunu söyledi. Biz de kendisine sürekli tekrarladığı ‘önce demokrasi’ sözünü hatırlattık. Demokratik haklara saygı gereğince, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında, bu tür tepkilere katlanması gerekiyordu. Bize ‘Ağabey demokrasi diyorsun ama kabul edenler, etmeyenler desem kaybedeceksin. Seni mağdur etmek istemiyorum. Hangi demokrasi?’ diyerek karşılık verdi. Demek Ekrem İmamoğlu’nun demokrasiden anladığı buymuş. Yandaşlarının çoğunlukta olduğunu düşündüğü bir ortamda kabul edenler/etmeyenler demekten ibaretmiş. Sadece kendisi için demokrasi istiyor. Biz, bu demokrasi anlayışını tanıyoruz.”
Adalar’da azmanbüs istemediklerinin altını çizen Yalın, İmamoğlu’nun çok sesliliği detone bulduğunu, hoşuna giden ses tonunu ve işine gelen protesto biçimini görmek istediğini savundu.
İmamoğlu’nun kapısına 12 bin imza ile dayanıp, eylem yaptılar!
Adalar Dayanışma Ağı üyeleri İzlanda soğuğunu dinlemeden İBB Meclisi öncesinde yine İmamoğlu’nun kapısına dayandı. Ada’nın doğal yapısı ve koruma statüsüne uymayan büyük elektrikli minibüslerin kendilerinin kandırılarak sefere konulduğunu iddia eden Ağ üyeleri, pankart ve sloganlarıyla ‘önce demokrasi’ mesajı verdiler.